Hale Tan
Hale TAN - Basın Çalışmaları
11 Eylül 2012 Salı
10 Eylül 2012 Pazartesi
Mahmud Nedim Paşa Yalısı
Osmanlı’nın
Viyana Büyükelçisi Mahmud Nedim Paşa tarafından yaptırılan yalının en dikkat
çekici özelliği, Paşa’nın yaşadığı şehirler olan Viyana ve Prag’daki binalardan
etkilenerek yaptırdığı kulesi. Paşa, Osmanlı’da valilik ve sadrazamlık
görevlerinde de bulunmuş. Rus yanlısı politikaları dolayısıyla Nedimof olarak
adlandırılmış. Paşanın türbesi Garanti Bankası Nuruosmaniye şubesinin yanında
bulunuyor. Torunları tarafından Kızılay’a bağışlanan yalı 2004’te Yalçın
Sabancı’ya satıldı. Yalçın Sabancı’nın boğazda başka yalılarıda mevcut.
Hale Tan
Ethem Pertev Yalısı (Beykoz)
Ethem Pertev
Yalısı (Beykoz) İstanbul ili Beykoz ilçesinde bulunan Ethem Pertev Yalısı 1860
yılında Art Nouveau üslubunda yaptırılmıştır Bu yalının kimin tarafından
yaptırıldığı kesinlik kazanmamakla beraber saraylı bir kadın tarafından
yaptırıldığı ileri sürülmektedir Saraydan yaşlılığından ötürü ödüllendirilmiş
bir hanım olup, bundan dolayı yalıya Saraylı Hanım Yalısı ismi de verilmiştir
ACabir Vada’dan öğrenildiğine göre; bu hanım uzun yıllar kimse ile görüşüp
konuşmamıştır Eczacı Ethem Pertev Bey bu yalıya kiracı olarak girmiş sonra da
yalıyı satın almıştır
Eczacı Ethem
Pertev Bey, Türkiye eczacılık tarihinin önemli kişilerinden olup, ailesi
Bulgaristan’daki Tırnova kentinden İstanbul’a gelmişti Mekteb-i Tıbbiye-i
Mülkiye’nin yeni açılan eczacılık bölümünün ilk mezunlarındandır. Ethem Bey
İstanbul Aksaray’da kendi adını taşıyan eczaneyi açmış, aynı yıl Türkiye’nin
ilk hazır ilâcı olarak bilinen "Sirop Pertev"i (Pertev kuvvet şurubu)
üretmeye başlamıştır Cumhuriyet’in ilânından sonra Çemberlitaş’ta Matbaa-i
Osmaniye binasının bir kısmını laboratuar haline getirmiş, üretiminin
çeşitlerini arttırmıştır
Cephe
görünümündeki arabesk üslubundan ötürü de Süslü Yalı ismi ile de tanınmıştır.
Yalı kazıklar üzerinde iki katlı ahşap olup, önündeki arabesk balkonu ile
dikkat çeken bir mimariye sahiptir. Yalı harem ve selamlık olmak üzere iki
bölümden meydana gelmiştir
Ethem Bey’in
ölümünden sonra yalı 1932 yılında satılmıştır Bazı kaynaklara göre yalıyı
Şirketi Hayriye kaptanı Hari Bey, bir başka kaynağa göre de Mürşide Hanım
isimli biri tarafından satın alınmıştır.
Hale Tan
Yedi-Sekiz Hasan Paşa Yalısı
XIX. yüzyıl sonu
Asaf Paşa Yalısı, Yedi-Sekiz Hasan Paşa Yalısı olarak da biliniyor. Kanlıca’da,
Ahmet Rasim Paşa Yalısı’nın Anadoluhisarı yönünde yer alan kırmızı aşı boyalı
yalının ilginç adı ilk sahibinden geliyor. 7- 8 Hasan Paşa okuma yazma bilmeyen
biriymiş. Padişaha karşı girişilen isyan hareketinin elebaşısı Ali Suavi’yi
öldürdüğü için Sultan 2. Abdülhamit tarafından paşalıkla ödüllendirilmiş. Okuma
yazma bilmediği için imzasını Arap alfabesinde “ha” ve “nun” harflerine
benzeyen yine Arapça 7 ve 8 rakamlarıyla atıyormuş. Aralarını da Arapça “s”ye
benzeyen dalgalı bir çizgiyle birleştiriyormuş. Böylece adını yazmış oluyormuş.
Hasan Paşa, imza atarken kullandığı yöntem yüzünden Yedi Sekiz Hasan Paşa
olarak anılıyordu. Yalı, şimdi Abdi İbrahim İlaç’ın sahibi olan Barut ailesine
ait.
Hale Tan
Fethi Ahmet Paşa Yalısı / Kuzguncuk
18. yüzyılın
sonlarında yapıldığı tahmin edilen Fethi Ahmet Paşa Yalısı, 19. yüzyılda bu
şahsın mülkiyetine geçmiştir. 1801 yılında dünyaya gelen Fethi Ahmet Paşa,
Enderun da iyi bir eğitim aldıktan sonra devlet kademesinde çeşitli önemli
görevlerde bulunur. Tophane müşirliğine kadar yükselen paşa, Aya İrini’de ilk
Türk müzesini kurmuştur.
Şu anda
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın dayısı Cengiz Yalçın'a ait olan
yalının bilinen ilk sahibi İsmet Bey ile ilgili pek bilgi bulunmamaktadır.
Kendisine İsmet Bey'den intikal eden yalıya bugünkü şeklini veren Fethi Ahmet
Paşa ise, Sultan Mecit'in ablası Atiye Sultan ile evliydi ve bu yüzden
"Damat" lakabıyla anılırdı. 18'inci yüzyılın sonunda yapıldığı tahmin
edilen yalıya adını veren Damat Fethi Ahmet Paşa, zevk sahibi bir insandı ve
Osmanlı saraylarının dekore edilmesi görevi de kendisindeydi. Yalıya da kendi
zevkine göre ilaveler yaptırdı, köşkünü inşa ettirdi ve bugünkü şeklini verdi.
1943-1946 yılları
arasında, varisler tarafından özenli bir restorasyon yaptırılan yalının ilk
halinden bugüne sadece selamlık binası ile harem bahçesi ve o zamandan
kalma,güzel mermer fıskiyeli heykelli havuzu kalmış durumda.
Hale Tan
Hasip Paşa Yalısı
Hasip Paşa
Yalısı, Beylerbeyi ile Çengelköy arasında, Yalıboyu Caddesi üzerinde yer alır. İlk
inşaası II.Mahmut devrinde gerçekleşen yapının bugünkü binası ise XIX. yüzyılın
başlarında, vakıf gelirlerinden sorumlu Mehmet Emin Efendi’nin oğlu Mehmet
Hasip Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarının kim olduğu bilinmese de İtalyan
olduğu tahmin edilmektedir. Yalı 900 m2’lik bir alanda, iki katlı olarak
yapılmıştır.
Hasip Paşa’nın
ismi tarihte ilk kez Sultan II. Mahmut’un Tophane’de yaptırdığı Nusretiye
Camii’nin bina emininin yanında katip oluşu ile geçer. Nusretiye Camii’nin
tamamlanmasından sonra buradaki başarısı sarayın dikkatini çekmiş ve kendisine
Haceganlık rütbesi verilmiştir. Ardından Darphane Defterdarı ve Evkaf Nazırı
olmuş, bu arada Müşir payesi ile onurlandırılmıştır. Tarihi kaynaklar Hasip
Paşa’nın beş defa Evkaf Nazırı, iki defa Maliye Nazırı olduğunu ve 1870 yılında
Şeyhülislam iken öldüğünden söz eder.
Yalının selamlık
kısmı zamanla birkaç kez tadilat görmüş, yanmış tekrar yapılmış, daha sonra
yıkılmış ve yerine bugün halk arasında “Kuleli Yalı” adıyla da tanınan
Kalkavanlar Yalısı inşaa edilmiştir. Hasip Paşa yıkılan bu bölümü oğlu Rauf Bey
için sonradan yaptırmış, ondan Hasan Kalkavan’a geçene kadarki süreçte yalı
birkaç kez el değiştirmiştir. Nazım Kalkavan 1968’de yalıyı Haydarabad Nizamı
Muharrem Jah’ın eşi Esra Jah’a satmış, yalı aynı yıl küçük çaplı bir
restorasyon geçirmiştir.
Şu anda özgün
mimarisiyle Boğaziçi’nin en güzel yalıları arasında gösteriliyor. 1987′de Özdemir Sabancı tarafından satın alınan
Hasip Paşa Yalısı, Özdemir Sabancı’nın ölümünden sonra oğlu Demir Sabancı’nın
mülkiyetine geçmiş ve 1995’de restore edilmiştir.
Hale Tan
Nuri Paşa Yalısı
Nuri
Paşa Yalısı (Beykoz) İstanbul ili Beykoz ilçesi, Kanlıca’da bulunan bu yalı,
Sultan II Abdülhamit döneminde Nuri Paşa tarafından 1895 yılında yaptırılmıştır
Nuri
Paşa’nın oğlu Hami ressamdır ve Marki Necip Bey’in kızı Markiz ile evlenir. Sonraki
yıllarda yalı Hami Bey’den eski bakanlardan Muhlis Erkmen’in mülkiyetine
geçmiş, daha sonra da Sadıkzadeler tarafından satın alınmış, son olarak da
Rahmi Koç’un mülkiyetine geçmiş olup, Rahmi Koç Yalısı olarak da anılmaktadır. Ancak
yalıda artık Rahmi Bey’in büyük oğlu Mustafa Koç oturmaktadır.
Yalı
XIX yüzyıl ikinci yarısında yapılmış art-nouveau üslubu yapılardan bir örnektir
İki katlı ahşap yalı son onarımlar sırasında beton takviyeli olarak
yenilenmiştir Yalı orta sofa etrafında sıralanmış odaların oluşturduğu plan
düzenine göre yapılmıştır Yalının ortasında denize yönelik altlı üstlü birer
balkonu bulunmaktadır Bunlardan üst balkon ahşap çatının devamı üçgen bir
alınlıkla sonuçlanmaktadır
Hale Tan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)