10 Eylül 2012 Pazartesi

Saffet Paşa Yalısı




Kanlıca'daki 250 yıllık Saffet Paşa Yalısı sahiplerinin hiçbirine uğurlu gelmedi Sadrazam Saffet Paşa burada Osmanlı'nın savaşlardaki yenilgileriyle kahroldu
İstanbul Boğazı'nın kıyısında dizili yalılar Türkiye'de zenginliğin sembolü. Boğaz'daki 600 yalının pek çoğu tarihi olayların ve zenginliğin yanı sıra büyük çöküşlerin de sahnesi oldu. Ama bunlardan biri var ki sahiplerine hiçbir zaman mutluluk getirmedi, aksine içinde yaşayanların dramatik sonları nedeniyle adı 'lanetli'ye çıktı. 
İmparatorluğun sonuna tanık Kanlıca'daki Saffet Paşa Yalısı'nı Ethem Efendi 1760 yümda yaptırmıştı. Ancak yalıya ismini veren daha sonraki sahibi, 2. Abdülhamit döneminde altı ay sadrazamlık yapan Mehmed Esad Saffet Paşa oldu. Altı kez Hariciye nazırlığı (Dışişleri Bakanlığı) görevini üstlenen Saffet Paşa bu yalıda yaşarken Osmanlı çöküş dönemindeydi. 1878 yılındaki savaşta Ruslar İstanbul Yeşilköy'e kadar ilerlemişti. Osmanlı'ya ağır yaptırımlar getiren Ayastefanos Antlaşması imzalandıktan sonra Saffet Paşa bu yalıda yabancı temsilcileri ağırladı. O günlerde içinin kan ağladığına şüphe yoktu. Büyük üzüntüler yaşayan Saffet Paşa bu yalıda öldü. Parça parça yıkıldı
Saffet Paşa'nın ölümünden sonra ailesine geçen yalının da başına gelmeyen kalmadı. Hamamı, kayıkhanesi ve son olarak harem bölümü 1920 yılında yıkıldı. Saffet Paşa'nın torunlarından Hürriyet gazetesinin kurucusu Sedat Simavi haremin bulunduğu arsayı satın alarak buraya 1931-1941 yıllarında yeni bir yalı yaptırdı. 1950'li yıllarda tarihi binada Saffet Paşa'nın torunu Kadri Cenani yaşıyordu. Aile artık eski ihtişamlı günlerinden uzaktı. Kadri Cenani evi bazen film çekimleri için kiraya veriyordu. 1976 yılında Saffet Paşa Yalısı'nın selamlık bölümü yandı ve uzun süre boş kaldı.
Saffet Paşa Yalısı'nın en uğursuz geldiği aile hiç şüphesiz Sapmazlardı. 1950'li yıllarda Ahmet Sapmaz, Hacı Ömer Sabancı'yla birlikte çırçır fabrikası kurmuş ve kısa sürede devletten aldığı kredilerle çok büyük bir servete kavuşmuştu. Sabancı ailesiyle birlikte Akbank'ı kuran Ahmet Sapmaz tekstil sektöründe büyük yatırımlara imza attı. 1980'li yıllara gelindiğinde Sapmazlar 50 milyar liralık servetin sahibiydi. Ancak hükümet kur garantisini kaldırınca milyarlarca lirayı bulan borçlar nedeniyle Sapmazlar'in şirketleri kısa sürede battı. Ahmet Sapmaz'ın önce yedi damadını sonra üç oğlunu şirketinin başına getirmesi de işe yaramadı. Kısa süre sonra Saffet Paşa Yalısı'nın üzerinde yine 'Satılık' yazısı vardı. Devlet el koydu
Yalı’da daha sonraki sahiplerinden Dinç Bilgin yaşadı. Sabah gazetesi ve atv'nin kurucusu Dinç Bilgin, Saffet Paşa Yalısı'nı satın aldıktan sonra '2001 ekonomik krizi' patlak verdi. Dinç Bilgin batan bankalar arasında olan Etibank'ın sahibiydi ve bütün mal varlığına el konuldu. Dinç Bilgin 10.5 ay tutuklu olarak yargılandı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen varlıklarının arasında Saffet Paşa Yalısı da vardı. TMSF 2002 yılında yalıyı 5 milyon dolara sattı.
Son sahibi yalıda öldü. Yalının yeni sahibi Erol Toksöz de Türkiye'nin sayılı zenginleri arasındaydı. 1975 yılında bir eczacıyken ilaç deposu kuran Erol Toksöz daha sonra Sanovel İlaçları'nın temellerini atmıştı. 2000'li yıllara gelindiğinde Sanovel'in yıllık cirosu 1 milyar dolara ulaşmıştı. Toksöz Holding gıda yatırımları da yapmıştı.       
Saffet Paşa Yalısı, Türker Inanoğlu'nun sinemaya adım attığı mekan olmuştu. Saffet Paşa'nm torunlarından Kadri Cenani yalıyı film ekiplerine kiralıyordu.



Hale Tan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder