Kanlıca'daki
250 yıllık Saffet Paşa Yalısı sahiplerinin hiçbirine uğurlu gelmedi Sadrazam
Saffet Paşa burada Osmanlı'nın savaşlardaki yenilgileriyle kahroldu
İstanbul
Boğazı'nın kıyısında dizili yalılar Türkiye'de zenginliğin sembolü. Boğaz'daki
600 yalının pek çoğu tarihi olayların ve zenginliğin yanı sıra büyük çöküşlerin
de sahnesi oldu. Ama bunlardan biri var ki sahiplerine hiçbir zaman mutluluk
getirmedi, aksine içinde yaşayanların dramatik sonları nedeniyle adı
'lanetli'ye çıktı.
İmparatorluğun
sonuna tanık Kanlıca'daki Saffet Paşa Yalısı'nı Ethem Efendi 1760 yümda
yaptırmıştı. Ancak yalıya ismini veren daha sonraki sahibi, 2. Abdülhamit
döneminde altı ay sadrazamlık yapan Mehmed Esad Saffet Paşa oldu. Altı kez
Hariciye nazırlığı (Dışişleri Bakanlığı) görevini üstlenen Saffet Paşa bu
yalıda yaşarken Osmanlı çöküş dönemindeydi. 1878 yılındaki savaşta Ruslar
İstanbul Yeşilköy'e kadar ilerlemişti. Osmanlı'ya ağır yaptırımlar getiren
Ayastefanos Antlaşması imzalandıktan sonra Saffet Paşa bu yalıda yabancı
temsilcileri ağırladı. O günlerde içinin kan ağladığına şüphe yoktu. Büyük
üzüntüler yaşayan Saffet Paşa bu yalıda öldü. Parça parça yıkıldı
Saffet
Paşa'nın ölümünden sonra ailesine geçen yalının da başına gelmeyen kalmadı.
Hamamı, kayıkhanesi ve son olarak harem bölümü 1920 yılında yıkıldı. Saffet
Paşa'nın torunlarından Hürriyet gazetesinin kurucusu Sedat Simavi haremin
bulunduğu arsayı satın alarak buraya 1931-1941 yıllarında yeni bir yalı
yaptırdı. 1950'li yıllarda tarihi binada Saffet Paşa'nın torunu Kadri Cenani
yaşıyordu. Aile artık eski ihtişamlı günlerinden uzaktı. Kadri Cenani evi bazen
film çekimleri için kiraya veriyordu. 1976 yılında Saffet Paşa Yalısı'nın
selamlık bölümü yandı ve uzun süre boş kaldı.
Saffet
Paşa Yalısı'nın en uğursuz geldiği aile hiç şüphesiz Sapmazlardı. 1950'li
yıllarda Ahmet Sapmaz, Hacı Ömer Sabancı'yla birlikte çırçır fabrikası kurmuş
ve kısa sürede devletten aldığı kredilerle çok büyük bir servete kavuşmuştu.
Sabancı ailesiyle birlikte Akbank'ı kuran Ahmet Sapmaz tekstil sektöründe büyük
yatırımlara imza attı. 1980'li yıllara gelindiğinde Sapmazlar 50 milyar liralık
servetin sahibiydi. Ancak hükümet kur garantisini kaldırınca milyarlarca lirayı
bulan borçlar nedeniyle Sapmazlar'in şirketleri kısa sürede battı. Ahmet
Sapmaz'ın önce yedi damadını sonra üç oğlunu şirketinin başına getirmesi de işe
yaramadı. Kısa süre sonra Saffet Paşa Yalısı'nın üzerinde yine 'Satılık' yazısı
vardı. Devlet el koydu
Yalı’da
daha sonraki sahiplerinden Dinç Bilgin yaşadı. Sabah gazetesi ve atv'nin
kurucusu Dinç Bilgin, Saffet Paşa Yalısı'nı satın aldıktan sonra '2001 ekonomik
krizi' patlak verdi. Dinç Bilgin batan bankalar arasında olan Etibank'ın
sahibiydi ve bütün mal varlığına el konuldu. Dinç Bilgin 10.5 ay tutuklu olarak
yargılandı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen varlıklarının
arasında Saffet Paşa Yalısı da vardı. TMSF 2002 yılında yalıyı 5 milyon dolara
sattı.
Son
sahibi yalıda öldü. Yalının yeni sahibi Erol Toksöz de Türkiye'nin sayılı
zenginleri arasındaydı. 1975 yılında bir eczacıyken ilaç deposu kuran Erol
Toksöz daha sonra Sanovel İlaçları'nın temellerini atmıştı. 2000'li yıllara
gelindiğinde Sanovel'in yıllık cirosu 1 milyar dolara ulaşmıştı. Toksöz Holding
gıda yatırımları da yapmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder